İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir.

22. Hukuk Dairesi         2017/44611 E.  ,  2017/28872 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen karar, süresi içinde duruşmalı olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili,müvekkilinin … inşaatında operatör olarak çalıştığını, işlerin azalması gerekçe gösterilerek iş sözleşmesinin feshedildiğini, mesaisinin 07.00’da başlayıp, 19.00’a kadar sürdüğünü, 15 günde bir değişen vardiyalarla ve hafta tatillerinde de çalıştırıldığını, hafta tatili ücretlerinin düşük ücretten ödendiğini beyan ederek fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil alacakları ile ihbar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili,davacının iş sözleşmesinin iş bitimi sebebiyle kendiliğinden sona erdiğini, davacının belirli süreli çalıştığı için ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, ayrıca davacının feragat ve ibraname imzaladığını, feragatnamede tüm haklarını aldığını ve açacağı davalardan feragat ettiğini bildirdiğini, iş yerinde fazla mesai yapılmadığını, fazla mesai yapıldığı ve hafta tatili ve genel tatilde çalışıldığının davacı işçi tarafından kanıtlanması gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir.
İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir.
Somut olayda, davacı fazla çalışmasına rağmen karşılığının ödenmediğini iddia etmiş, davalı ise fazla çalışma ücret alacağının bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece, davalı şirketçe sembolik miktarların bordrolara yazılarak işçinin fazla mesai ücretini alabilmesi imkanının önüne geçilmeye çalışıldığı gerekçesiyle ücret bordrolarında tahakkuk eden aylar dikkate alınmadan fazla mesai ücret alacağı hüküm altına alınmıştır. Yukarıda belirtilen ilkeler dikkate alındığında mahkemenin fazla çalışma ücret alacağının sembolik miktarlarda bulunduğuna ilişkin tespiti yerinde olmakla birlikte, mahkemece tanık beyanlarına göre hesaplanacak fazla çalışma süresi ve ücreti üzerinden ödeme yapılan ayların mahsup edilerek yeniden hesaplama yapılması ve fazla çalışma ücreti alacağının yeniden değerlendirilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi

2018-06-03T06:56:31+00:00