Haklı Nedenle de olsa İş Akdini Kendisi Fesheden İşçinin İşe İade Davası Açma Hakkı Bulunmamaktadır.

ÖZET ; Dosya içerisinde, davacının mazeretsiz işe gelmediğine dair 06.06.2016, 07.06.2016, 08.06.2016, 09, 06.2016 tarihli devamsızlık tutanakları bulunmaktadır. Dosya kapsamında izah olunan mevcut delil durumuna göre, davacının iş yerini terk ederek eylemli fesih gerçekleştirdiği anlaşılmakta olup, haklı nedenle de olsa iş akdini kendisi fesheden davacı işçinin işe iade davası açma hakkı bulunmamaktadır. Buna göre, açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, Mahkemece yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

22. Hukuk Dairesi         2017/43032 E.  ,  2017/24551 K

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ: … 8. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ:İŞE İADE

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY  KARARI

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin merkezi … olan davalı Banka nezdinde uzman kobi portföy yönetmeni olarak çalışmakta iken iş akdinin haksız olarak feshedildiğini, müvekkiline… ilinde görevine devam etmesinin uygun görüldüğüne dair mail geldiğini, müvekkilinin de tayin olması ile ilgili değişikliği kabul ettiğini, ancak … şubesinde işe başlamak için gittiğinde şube müdürünün müvekkiline şubede bir kadrosunun olmadığını, norm fazlası olduğunu söylediği ve kendisine çalışma ortamının sağlanmadığı, iş akdinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini, beyan ederek müvekkilinin işe iadesine, boşta geçen süreye ilişkin ücret alacağının ve diğer haklarının faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; müvekkili şirket tarafından davacının devamsızlık yaptığı günden itibaren her gün ayrı ayrı tutanak düzenlendiğini, şirket içinde ilgili mercinin bilgilendirildiğini, daha sonra davacıya ihtarname gönderildiğini, müvekkili şirketin salt davacıya iş yaratabilmek amacıyla norm kadro sayısından fazla olacak şekilde başka bir işyerinde davacıyı istihdam etmesinin mümkün olmadığını, davacının iddia ettiği şekilde istifaya zorlanması gibi bir durumun yaşanmadığını, davacının tayin hususunu kabul ettiği halde devamsızlık yaptığını beyan ederek haksız ve yersiz olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince; davacı, … şubesine tayin edildikten sonra, davacıya masa, bilgisayar ve portföy sağlanmadığı, davacının şube değişikliğine uyup …’a gitmesine rağmen burada kendine gerekli şartların sağlanmaması ve … şubede personel ihtiyacının olmaması işverenin tayini yapmaktaki gerçek amacının işçinin iş akdini feshetmek olduğu tanık beyanları, bilirkişi rarporu ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından ve davalı tarafça davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiği ispat edilemediğinden feshin geçersiz olduğu sonucuna varılarak davacının işe iadesine karar verilmiştir.

İstinaf Başvurusu: İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, işçinin işe devamsızlığının, her durumda işverene haklı fesih imkanı vermeyeceği, devamsızlığın haklı bir nedene dayanması halinde, işverenin derhal ve haklı nedenle fesih imkanı bulunmadığı, devamsızlık tutanağı tutulduğu, sonrasında mazeretini belgelemesi için davacıya ihtarname gönderilmediği ve 09/06/2016 tarihinde SGK ya çıkışının bildirildiği, 09/06/2016 tarihi itibariyle bankamızdan ayrılış işlemleriniz yapılmıştır şeklindeki 29/06/2016 tarihli bildirim harici fesih bildirimi bulunmadığı, davacının savunmasının alınmadığı ve yaptığı devamsızlıkların varsa mazeretini bildirerek iş başı yapması, aksi takdirde iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedileceğine ilişkin ihtar bulunmadığı, feshin haklı ve geçerli nedene dayanmadığı anlaşılmış, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, mantıksal ve hayatın olağan akışına uygun, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu;

İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, davalının istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair karar verilmiştir.

Temyiz Başvurusu: Kararı, davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
İş sözleşmesinin kim tarafından feshedildiği ve feshin haklı veya geçerli nedene dayanıp dayanmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/2 maddesi uyarınca “feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir”. İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu, daha sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunu kanıtlayacaktır.

Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir.İşçi fesihte sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı iddiasında bulunacaktır. İspat yükü ise işverendedir.

İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi durumunda, bu iddiasını ispatla yükümlüdür (m. 20/f.2). İşçinin feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi ve bunu ispatlaması, işverenin geçerli fesihle ispat yükünü ortadan kaldırmaz.

Gerek işverenin geçerli sebebin varlığı gerekse işverenin gösterdiği sebep dışında bir sebeple dayandığı ileri sürülmesi durumunda bu vakıalar bir hukuki işlem olmadığından takdiri delillerle ispatı mümkündür.Somut uyuşmazlıkta, davacı vekili müvekkiline … ilinde görevine devam etmesinin uygun görüldüğüne dair mail geldiğini, müvekkilinin de tayin olması ile ilgili değişikliği kabul ettiğini, ancak … Şubesinde işe başlamak için gittiğinde şube müdürünün müvekkiline şubede bir kadrosunun olmadığı, norm fazlası olduğunu söylediği ve kendisine çalışma ortamının sağlanmadığı, iş akdinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini iddia etmiş, davalı vekili ise, iş sözleşmesinin işçinin izinsiz ve mazeretsiz devamsızlık yapması nedeniyle haklı sebebe dayanılarak feshedildiğini savunmuştur.

Dosya içerisinde, davacının mazeretsiz işe gelmediğine dair 06.06.2016, 07.06.2016, 08.06.2016, 09, 06.2016 tarihli devamsızlık tutanakları bulunmaktadır.

Dosya kapsamında izah olunan mevcut delil durumuna göre, davacının iş yerini terk ederek eylemli fesih gerçekleştirdiği anlaşılmakta olup, haklı nedenle de olsa iş akdini kendisi fesheden davacı işçinin işe iade davası açma hakkı bulunmamaktadır.

Buna göre, açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, Mahkemece yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesi hükmü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM:

YukarIda açıklanan gerekçeler ile;
1-Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 31,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 2,20 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 330,50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Davalı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre belirlenen 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, karardan bir örneğin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.11.2017 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.

 

2018-10-08T07:00:51+00:00